Cyril Northcote Parkinson, işletme ve yönetimle ilgili yazılar okumaya başladığımdan beri karşıma çıkıyor ve üzerinde çok düşünülen, çok tartışılan yasaları ile 70 yıldır unutulmuyor.
1. Parkinson Yasası : Bir iş kendisi için ayrılan süre kadar genişler.
Özellikle proje liderleri için çok önemli bir yasa bu ve "Bir iş her zaman tahmin edilen sürenin dışında biter" diyen Murhy kanunu ile zıt görüş içeriyor. Bir proje yönetiyorsunuz diyelim. Bir parçayı tedarikçiye yaptırıyorsunuz ve planınıza göre 1 aylık bir süreniz var. Murphy kanununa göre siz tedarikçiye 20 gün tanımalısınız ki sapmalarla birlikte iş 30 günde mutlaka bitsin. Ama eğer iş aslında 5 günlükse bile Parkinsona göre o iş 30 güne yayılacak şekilde uzar. Mantıksız görünüyor olabilir. Ama birçok proje yönetmiş ve içinde çalışmış biri olarak kesinlikle doğru olduğunu söyleyebilirim.
2. Parkinson yasası : Önemsizlik kanunu
1957 yılında yayınlanan "Parkinson kanunu ve yönetim üzerine diğer çalışmalar" isimli kitapta yayınlanan yasa, şirket içinde işler için ayrılan zamanın işin önemi ile zıt olduğunu söylüyor. Yani konu karmaşık ve uzmanlık gerektiren ve görece önemli bir konu ise toplantılar ve tartışmalar, o iş için ayrılan süre az oluyor. Çünkü çoğu kişi konu ile ilgili yorum yapmaktan çekiniyor. O konu ile ilgili konuşabilecek az uzman oluyor. Ama üzerinde konuşulan konu basit ve kolay anlaşılır ise onun için harcanan zaman, toplantılar çok daha uzun sürüyor. Çünkü herkes konu ile ilgili birşeyler söyleyebileceğini düşünüyor ve herkes birşeyler katmak ve kendini göstermek istiyor.
Örnek olarak nükleer reaktör ile ilgili bir tartışmayı ve işletmeye yapılacak bisiklet parkıyla ilgili tartışmayı kullandığı için "Bike shed" bisiklet parkı yasası olarak da biliniyor.
3. Parkinson yasası : Örgütler boş zamanlarını doldurmak için büyür”
Bu aslında yeni bir yasa değil, ilk yasanın sonradan değiştirilmiş yorumu. Parkinson bürokrasi nedeni ile örgütlerin orantısız olarak büyüdüklerini, hatta işleri azalsa da büyümeye devam ettiklerini söylüyor. Bunun için de İngiltere'deki sömürge bakanlığını örnek veriyor:
Sömürge alanları 1935’den başlayarak küçülmüş. 1943’de büyük kısmı
kaybedilmiş. Bir kısmını düşmanları işgal etmiş (2. Dünya Savaşı). Savaş
sonrasında bazıları geri alınmış, ama sonra her yıl kayba uğramış. 1950’lerde,
beşte birine yakın küçülmüş.
Bu sırada bakanlık personel sayısı şöyleymiş:
- 1935 yılı – 372 kişi
- 1939 yılı – 450 kişi
- 1943 yılı – 817 kişi
- 1947 yılı – 1139 kişi
- 1954 yılı – 1661 kişi
Nedenlerini şöyle sıralıyor: (1) “Bir memur, rakiplerinin değil astlarının sayısını artırmak ister” ve (2) “Memurlar bir diğeri için iş yapar.”
1935 - 1954 arasında 5 kat küçülen sömürgeleri yönetmek için tutulan ekip 5 kat artmış.
Parkinson yasalasının detaylı açıklamasına şu linklerden ulaşabilirsiniz:
Yasa 1
Yasa 2
Bu yazı için esinlendiğim ve 3. yasanın açıklama kısmını sitesinden direk aktardığım Uğur Özmen'in ilgili yazısına da buradan ulaşabilirsiniz...
0 yorum:
Yorum Gönder