5 saniye içinde yeni adresimize yönlendirileceksiniz.
Otomotiv Sektörü Nereye Gidiyor?
Gönderen
Murat TURAN
Otomotivin Türkiye ekonomisinin lokomotifi olduğu ve yan sanayii ile birlikte çok ciddi sayıda insan için gelir yarattığı bir gerçek. Ancak otomotivin ihracatının bile %70'nin ithalat gerektirdiği, Türkiye'nin asıl önemli parçaların direk üretimi ve geliştirilmesinden çok bir montaj atölyesi gibi çalıştığı da gerçek.
Daha önce ekonomik konularda çok yazdık, çizdik. Göstergelerin nasıl yorumlanması gerektiğini belki biraz fazla teknik detaya da girerek açıklamaya çalıştık. Hatırlarsanız orada Türkiye'ye sıcak para girişi olduğundan, bunun dövizi bollaştırıp Türk lirasının değerini düşürdüğünden ve ihracatı zora soktuğundan bahsettim. Bunu engellemek için de Merkez Bankasının üstüste faiz indirimleriyle Türk lirasını da bollaştırmak ve dolaylı olarak kur dengesini sağlamak durumunda kaldığını belirtmiştik. Bu faiz indirimleri ve piyasadaki Türk lirasının bollaşması tüketiciler için de faizlerin inmesi ve kredi kullanımının artması demek. Bunun normal şartlarda tüketimi arttırması ve piyasaları canlandırması gerekiyor. Kredi balonu şişip yüksek risk altına girmedikçe iyi olarak nitelenebilir. Ancak bu senaryoda otomotiv sektörü için acı bir gerçek ve önemli bir mesaj var:
Bu tablo Otomotiv Sanayicileri Derneğinin (OSD) bu ay yayınladığı rapordan alıntı. Orjinaline buradan ulaşabilirsiniz. Bu tablo şunu gösteriyor: Türk tüketicisi eline para geçtiğinde ithal otomobili tercih ediyor. Otomotiv pazarı büyüyor ama ithalatla büyüyor. Üretimin %3 azalmasına rağmen ithalatın %29 arttığına dikkat edin lütfen. Bizim yerli otomobil dediğimiz Fiat ve Renault'un belli bir pazar segmentine hitap edemediğinin, Opel, VW, Mercedes gibi markalarla kalite ve güvenirlikte yarışamadığının bir göstergesi bu. Buna Toyota ve Hyundai markalarını da katmak gerek.
Doğru söylemek gerekirse elinde bir VW alacak kadar parası olan birinin onun yerine Türkiye'de üretilen bir marka tercih etmesi çok olası değil. Kalite olarak da estetik açılardan da yakın bile değiller çünkü.
Buna Fiat, Renault gibi firmaların pazar tercihleri diyebilirsiniz. Pazarlama için bu seviyede bir kaliteyi uygun bulduklarını ve kendilerince doğruyu yaptıklarını da söyleyebilirsiniz. Ancak gümrük birliği nedeni ile ithal mallara ek bir vergi uygulaması yaparak yerli üretimi koruyamadığımız için bu tabloyu değiştirmek için başka önlemler üzerinde düşünmek gerek.
Benim bakış açımdan, yerli üretim yapan firmaların, uzun vadede anlamlı hedefler için şapkalarını önlerine koyup düşünmelerinin zamanı çoktan geldi de geçiyor bile. Çünkü piyasaların açılması ve genişletici para politikaları aleyhlerinde işliyor. Veriler Türkiye için en popüler model olan B sınıfı sedanda yerli markaların tamamen silindiğini ve özellikle Tofaş için üretimin çok büyük ağırlıkla ticari araç segmentinde olduğunu gösteriyor.
Sanayi ve ticaret bakanlığının 2011 - 2014 yılları için hazırladığı "Strateji belgesi ve Eylem Planı" Türkiye'de otomotiv sektörü için öncelikli hedefi Ar-Ge yatırımları olarak belirlemiş. Bu konuda cılız birkaç girişim dışında elle tutulur bir gelişme ben göremiyorum. Türkiye hala Avrupalı üreticiler için tatlı bir pazar ve Avrupa ekonomisini ayakta tutan bir destekçi konumunda. Bu tabloya bir de halihazırda AB ve Amerika arasında devam eden "Serbest Ticaret" anlaşmasını eklerseniz Türkiye'nin Avrupa'ya ihracat konusunda daha da sıkıntıya düşeceğini, Amerikan markalarının ise direk rekabete katılacağını görmek zor olmaz sanırım.
Bu sektörden ekmek yiyen binlerce insandan biri olarak daha elle tutulur stratejiler, daha anlamlı Kobi destekleri, Avrupa'ya değil Türkiye'ye kazanç sağlayacak formüller görmek istiyorum. Sadece işçilik ücretleri ve yetişmiş iş gücü ile çok uzun süre rekabet edemeyeceğimizi, mutlaka teknoloji de geliştirmek zorunda olduğumuzu bir an önce görmek zorundayız.
Yöneticilerin de günü kurtarıp geçici olarak ekonomik rakamları makyajlamaya değil, uzun vadeli stratejik planlara yönelmesi gerekiyor. Biraz karamsar bir tablo evet, bekleyip göreceğiz...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder