Birim maliyet işlenen ürüne, teknolojiye ve birim işçilik ücretlerine göre sektörden sektöre, ülkeden ülkeye değişeceği için karşılaştırma olarak pek kullanılamaz. Ancak diğer parametreler için dünyadaki en iyi firmaların oranlarını bilmek kendi durumuzu anlamak ve doğru hedefler verebilmek açısından bence çok önemlidir. Aşağıda paylaşacağım araştırma yine AbeerdenGroup imzalı. Ancak bu araştırma şirketinin Amerika'da olduğunu ve tüm çalışmaların Amerika ağırlıklı yapıldığını da göz önünde tutmak gerekir.
İlk olarak üretimciler üzerinde baskı oluşturan öncelikli pazar problemlerine bir göz atalım:
İlk madde kaçınılmaz olarak üretim maliyetlerini aşağı çekme baskısı. Bunu müşterilerden gelen taleplerin dengesizliği izliyor. Karın maksimizasyonu ki ben hiçbir zaman bunun tam olarak ne demek olduğunu anlayamadım, üretim işleminin karmaşıklığı, ürünün ya da dizaynın hızla çoğalması bir başka deyişle ürün çeşitliliği ve son olarak ürünlerin yaşam sürelerinin giderek kısalması maddeleri yapılan araştırmada en çok işaretlenen diğer seçenekler.
Sanıyorum hepsi global olarak geçerli kavramlardır. Ancak gerçek hayat, araştırma sonuçlarını yazmak kadar kolay değil. Sadece ilk madde, yani birim fiyatların aşağı çekilmesi bile kendi içerisinde üretim zamanları, teknoloji, bakım, işçilik ücretleri, kalite, sevkiyat, tedarik zinciri, satınalma gibi bir çok kritik konu ve çok fazla değişken içeriyor.
İlk iki maddenin üretim işletmeleri için en öncelikli problemler olduğunu ve üretim sistemleri ile ilgili çalışmaların neredeyse tamamının bu iki konuda iyileşme sağlama amacı taşıdığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Şimdi üretim işletmeleri sayısal olarak ana gösterge sonuçlarında ne aşamadalar ona bakalım:
3 ana parametreye bakılmış ve grafik sırasıyla sınıfının en iyileri, endüstri ortalaması ve en kötüler olarak işletmeleri ayırıyor.
İlk parametremiz zamanında teslimat. Zamanında ve eksiksiz teslimat olarak da genişletebiliriz. Hem üretimi hem de lojistiği yakından ilgilendiren ve doğru üretim sırasıyla, müşteri talep dengesizliklerini elimine edecek doğru stok oranıyla ve tam zamanında üretim yapılması ile sağlanabilecek bir gösterge.
İkinci parametremiz, OEE olarak daha önce de bahsettiğimiz "Genel Ekipman Verimliliği". Bu göstergenin de yüksek olması için, iyi bir üretim planlamaya, kayıp zamanların, plansız duruşların, uzun süreli arızaların aşağı çekilmesine, çok yüksek ilk seferde geçen parça oranına ve operatörlerin doğru ve standart iş yapmalarına ihtiyacımız var.
Üçünücü göstergeyi tam olarak nasıl çevireceğimi bilmiyorum. Hammadde kullanım oranı diyebiliriz sanırım. Üretim için kullanılacağı planlanan hammadde miktarının gerçekte kullanılan miktardan düşülmesi ve çıkan sonucun hammadde fiyatı ile çarpılmasıyla bulunuyor. Formulü şöyle:
( Gerçekte tüketim mik. - Planlanan tüketim mik) x Standart parça başı maliyet
Son ürün elde edilmesi için gerekli hammadde miktarından daha fazlasının kullanılması nasıl olur? Hurdalarla, bozulan hammadde ile, hammadde kalitesi problemleri ile ve lojistik - taşıma kaynaklı kayıplar ile. Özetle hem hurda oranlarını, hem lojistik performansını (tedarik için) hem de tedarikçi performanslarını ilgilendiren bir gösterge bu.
Sadece bu üç göstergeye bakmak en iyi üretim firmalarının performanslarını ve nasıl fark attıklarını görmek için yeterli. Ayrıca bu üç gösterge yukarıda açıkladığım şekilde birçok önemli performansı içinde barındırdığı için genel bir bakış atmak için oldukça yeterli.
Sayılara bakmak, en iyilerin durumu ile kıyaslama yapmak güzel de asıl önemli soru en iyilerin bu performansa nasıl ulaştığı ve bizim kendi işletmemiz için neler yapmamız gerektiği. Malum en basit gösterge bile onlarca değişkenden etkilendiğinden, enerji sevk edilmesi gerekli ana konuları belirlemek ve hangi araçlarla nasıl sonuca gidilmesi gerektiğini görmek ustalık istiyor. Yoksa, toplantı yapıp hadi bakalım kar maksimizasyonu yapalım bu sene demek, ya da üretim maliyetlerini aşağıya çekme hedefi koymak iş değil.
Bir sonraki yazıyı bu hedeflere en iyi firmaların neyi farklı yaparak ulaştıklarını ve bizim ülkemizdeki üretim fabrikalarında neyi yapamadığımızı anlamaya ayıracağım... Rüzgarınız bol olsun...
0 yorum:
Yorum Gönder