Eğitim artık önemli konular arasından çıktı, olmazsa olmaz konular arasına girdi. Rekabetin can yaktığı iş dünyasında lise mezunları çoktan tarih olurken yerini mutlaka üniversite mezunu olma gerekliliği almıştı. Sonra buna yabancı dil zorunluğu eklendi. Ardından yükseklisanslı olanlar öne çıkmaya başladı ve MBA kültürü de virüs gibi yayılınca artık yükseklisans yapmamış insan sayısı da hızla azalıyor. Ya da yapanların sayısı büyük bir hızla artıyor demek daha doğru olur. Yakın gelecekte doktorası olmayanların işe alınmadığını görürsem şaşırmam sanırım.
Eğitim elbette çok önemli ve çok faydalı. Ama çağımız hepimizi sonuç odaklı insanlar olarak yaşamaya zorluyor. Eğitimden geçerken biriktirdikleriniz, öğrendikleriniz değil, bir şekilde sonuç kağıdını elinize almak önemli olan. Adına eğitim desek de asıl süreç bir yolla ezberleyip gerekli sınavları vermek ve diplomayı ele almak artık. Sonuç maalesef kağıt üzerinde eğitimli ve donanımlı olan ama iş yaşamında sahadaki adamın tabiriyle "cacık olmayacak" bir sürü mühendis ve yönetici.
Çeşitlilik de yok eğitimde. Sanki Türkiye'ye binlerce BİS (CEO) lazımmış gibi tüm çocukları aynı formasyondan geçiriyoruz. Hep aynı yetenekleri ya da özellikleri geliştirmeye çalışıyoruz. Bunların gerçekte ne işimize yarayacağını bilmesek de. Trend neyse onun eğitimine gidiyoruz. Gerek neyse onu yapıyoruz ve elimizde kağıtlar, gönlümüzde bir an önce "müdür" olma isteği dolanıyoruz ortalarda.
Halbuki eski zamanlarda bir şeyin yöneticisi olmak kişinin aklına mevkiinin imkan ve rahatlığını değil, sorumluluğun büyüklüğünü getirirdi. Heyecanla peşinden koşulan değil, korkuyla ve duayla kabul edilen yerlerdi önemli mevkiiler. Çünkü kişi kaç insana yöneticilik yapıyorsa o kadar insanın kaderi ona bağlı demektir. Ne kadar insanın başında ise o kadar vebal vardır üzerinde ve asli işi mevkii kaymağını yemek değil, başına yönetici getirildiği insanların, kurumların, ülkelerin hizmetinde olmak ve elinden gelen en yüksek faydayı sağlamaktır.
Birisi yönetime bu içgörü ile talipse eğitimini ona göre alır, ona göre kendini geliştirmeye çalışır. Ve hep bir tedirginlik hissi ile daha iyisini yapmaya uğraşır.
Ben canı gönülden bu dünyada edinilen her mevkiinin, her imkanın hesabının sorulacağına inanıyorum. O pozisyonun hakkını verebildin mi, elinden geleni yaptın mı deneceğine de inanıyorum. Hakkını veremediği ve bununla ilgili bir kaygıda duymadığı halde mevkii sahibi olanlara ise kendimce kızıyorum. Özellikle de kamu sektöründekilere, hükümettekilere... O yüzden populist eğitim eğilimlerinin hepsine karşıyım. Gerçekten anlamlı olmayan, değer katmayan, dünyaya bakışımı değiştirmeyen hiçbir eğitimi sadece CV'de yer alsın da birileri tercih etsin diye almamaya da kararlıyım. Kendimi sadece yaptığım herneyse iyi yapmaya çalışmaya odaklamakla uğraşıyorum.
Büyük ihtimalle bu tip bir görüş pek fazla kariyer ilerlemesi sağlamaz. Yine kuvvetle muhtemeldir ki aksini yapanlar birçok açıdan daha avantajlı olur ve daha fazla "güç" sahibi olurlar. Çünkü insan her zaman şekle manadan daha fazla değer vermiştir. Şekil gözün önündedir, CV'nin üzerindedir; mana ise derindedir ve ehil gözler gerektirir çünkü.
Jeffrey Pfeffer'in "POWER" "GÜÇ" isimli son kitabından daha önce bahsetmiştim. Neden işletmede bazılarının güce sahip olduğunu diğerlerinin ise olamadığını tartışıyordu. Okumaya devam ediyorum ve daha ortalarına bile gelemedim ama güç için verdiği tavsiyeler arasında insanlara kompliman yapmak, iltifat etmek, dünyanın adaletli bir yer olduğu ve hakedenin pozisyon aldığı algısından vazgeçmek, politik dengelere dikkat etmek filan var. Ama pozisyonun gerektirdiği donanıma sahip olun, kendinizi eğitin ve en iyisini yapmaya çalışın yok mesela. Aksine en iyisini yapsa da, harika performans gösterip önemli başarılar göstersede başka önemli noktaları yönetmeyi bilmediği için kariyerinde ilerleyemeyenlerin ibret verici hikayeleri var.
Belki de haklı. Ama ben gece güzel uyumayı CEO olmaya tercih edenlerdenim. Şekil için çabalamak, kendini olmadığın gibi göstermek ve şişirilmiş egolarla insan yönetmek benim karakterime uymuyor...
Bir sonraki yazıda, kendinş geliştirmek isteyenler için internetin sunduğu nimetlerden bahsedeceğim. Doğru niyetle doğru eğitimi almanız ve talip olduğunuz yeri haketmeniz dileğiyle...
0 yorum:
Yorum Gönder